SİYASET 10.09.2022 14:46:00 0
9 AYIN SENARYOSU

“Kıymetli Büyük Türk Milleti,

Yapılacak olan seçimin her ne kadar bize göre yasal çerçevede yapılacağını ümit etsek de 20 yıldır hangi şartlarda seçim kazanan AKP'nin artık bu son seçimi de yapmak ya da yaptırmamak çekincesi ve kanaatini taşıyorum. Zira dosyası bir hayli kabarık olan AKP'nin seçilememe kaygısı taşıdığından; olası seçim yaptırmama iddiaları kendilerine yakışacak cinsten karışıklık, kaos, gerilim, halkını yoksullaştırma ve üretime darbe üstüne darbe yapacağı da açık ve nettir. Hatta kitlesel provokasyonlarda kendi halkını birbirine düşürme, karşı karşıya getirme çabası içerisinde olacaklardır. Bu sebeple kitlesel provokasyonlara hazır olalım!

Esnafından memuruna, öğrencisinden sanayicisine,  emeklisinden sanatçısına bi haber olan AKP seçimi kaybetme endişesi ile hepsini de yok sayacaktır. 20 yıllık iktidarın icraatları bunu göstermektedir. Yeri geldiği zaman islam kisvesi altında kendilerine göre fetvalar yayınlayan ama İslam dininin haram ve helal anlayışını görmezden gelenler kendileri değil miydi? Canları istediği zaman Osmanlıcı olan ama Osmanlı'nın adaletinden, güvenilirliğinden haberi yokmuş gibi davranan kendileri değil miydi? Kendilerine göre Kocatepe'de Mustafa Kemal ATATÜRK oldular, Çanakkale'de vatan savunması yaptılar. Ama Mustafa Kemal ATATÜRK'ün kurduğu fabrikaları gözlerini kırpmadan yandaşlarına peşkeş çekerek telef ettiler. "Çanakkale Geçilmez!" diye bas bas bağırdılar ama vatan topraklarını acımasızca yabancı sermayeye satarak kendilerinde milli ve yerli ruh olduğunu iddia ettiler. Öğretmen, doktor hakkını istedi diye kimine "Gidiyorlarsa gitsinler" deyip kimine de akıllarınca ayrım yaptılar. Ama devlet kadrolarını kendi partililerine ikram etmekten de geri kalmadılar. Emekli, asgari ücretli ekonomik krizden inim inim inlerken kendilerine 3-5 maaşcığı az gördüler. Bismillah diyerek aynı yeri açılış yapmaktan vazgeçmediler. Daha da ileri giderek Allah'ın ayetleriyle dalga geçtiler. Bismillah diyerek Kilise açtılar.

SEÇİM YAPTIRMAMA SENARYOLARI

Birkaç yıldır ülkemizde yasa dışı yollarla gelen ya da tabiri caiz ise sınırlarımızı laçka eden hani bu tek tip elbiseli, askeri düzende toplanıp yürüyüş yapan bu mazlum arkadaşlar seçimlerden önce bazı illerde ve metropol şehirlerde yine masumca yol mu gösterecekler? Tabi ki bunlarda olası seçim yaptırmama iddialarından birisi.

Türk siyasetinde 20 yılda yolsuzluk ve usulsüzlük rekoru kıran iktidarın temsilcilerinin bir diğer planı da ekonomik sıkıntılar artırılarak ( elektrik, su, doğalgaz vs.) kendi vatandaşını bunalıma iterek milli hamle, yerli üretim bahanesi ile yeni bir kaos yaratıp daha önce kendilerinin de sinyalini verdiği ekonomik seferberlik ilan edip seçimlere gölge düşürerek sandığı halktan ötelemek gibi planlarının olduğu da açık ve delillidir.

SON VE MUHTEMEL OLASILIK SAVAŞ

20 yıldır birilerinin aklına Yunanların elinde zapt edilen “Türk Adaları” seçim tarihi yaklaşınca mı geldi? Elbette ki; söz konusu vatansa ve elbette ki paha biçilemeyen ve bedeli şehitlerimizin kanlarıyla ödenmiş bir çakıl tanesi bile olsa ülkemizin bütünlüğü için her türlü savaşa ve savaşmaya hazırız. Ama samimi iseniz? Bu konuda samimiyetinize güvenmek isteriz ama iktidara geldiğiniz ilk günlerde seçimlere; seçimlere yaklaştığımız son günlerde yaptığınız çıkışları yapsaydınız hatta ve hatta o günlerde bir gece ansızın o adalara gidilseydi şimdi o adalarda; Amerikan postalı değil, Yunan bayrağı değil ‘ Şanlı Türk Bayrağımız’ nazlı nazlı dalgalanacaktı.

Yaptıklarınız seçim hesabı mı? Seçim hesabı derken de seçim yaptırmama hesabı mı? Durduk yere gereksiz ve anlamsız muğlak projelerinizle, devrim niteliğindeki ( tabi ki size göre) dev yaptırımlarınızla milletimizi yoksulluğa, eğitimsizliğe, üretememeye ve kontak kapatma seviyesine kadar getirdiniz. Şimdi de 20 yıllık hükümet adalar ve batının şımarık ve küstah çocuğu Yunanlara savaş naraları atıyor. Peki sormazlar mı adama, “Bu olaylar 20 yıldır yaşanırken neredeydiniz?” O adalar Amerika, Fransa vs. ülkeler tarafından silahlandırılırken siz tatile mi çıktınız? Evet çok çalışıyorsunuz. Tatil sizin en doğal hakkınız ama sizce de bu 20 yıllık tatilin bir dönüşü yok mu? Ya da 20 yıl sonra tatil dönüşünüzde bavullarınızdan eşyalarınızı çıkartırken mi anladınız? Ama eşyalarınızı çıkartmak için uğraşmayın bu millet bavulunuzu elinize verip dönüşü olmayan bir tatile gönderecek sizi.

Halkın iradesi olan sandıktan kaçmayın. Yapamıyorum deyip bırakmak ve gitmek de büyüklüktür, erdemdir. Türlü bahaneler ile geçici gündemlerle halkımızın bilinçaltına yerleştirmek istediğiniz seçim yaptırmama projelerinizden vazgeçin. Bir milletin geleceği, bir ulusun kaderi; sarayda oturduğunuz tahttan daha kıymetli değildir.

Umarım bu ülkeye emek harcayan işçimizin, bu milletin geleceği olan gençlerimizin kaderleri size bağlıyken; her geçen gün ellerinizden kayan, tepkiyle başarısızlık ve sizi seçenlerin isteğini karşılayama durumunuz kendi isteğinizle sona erer.

Ne halkımızın bu yanlış politikalarınıza dayanma gücü ne de sizin bu başarısızlığınızı değiştirmeye gücü kalmıştır.

Selam, saygı ve muhabbetlerimi sunarım.”